Mehmet Şah Altın, 19 yaşındaki erkek kardeşi M.Nesip Altın'ı Kulp katliamında kaybediyor.

 

    "Nesip, üç  aylık evli, askerliğini yapmamış, Kulp'ta ikamet ediyordu. Zaman zaman inşaatta calışıyordu. 90'lı yıllarda Kulp bir savaş alanıydı. Erzaklar Jitem'in kartı ile alınıyordu. 24 Aralık 1991 tarihinde kardeşimin öldürüldüğünü bir telefon ile ögrendim. Yaralı olduğunu söylediler, fakat yaralı olmadığını biliyordum. Yaralı olmuş olsa Kulp'ta bekletilmezdi. Diyarbakır'dan yola çıkıp gittim.

 

    Hani (Diyarbakır ilçesi) Yolçatı'da bizi durdurdular, araçlarımız tarandı, kurşun isabet etmedi. Kulp'a girişimiz engellendi, üç saat yol gittim. Kardeşimin cenazesini göremedim, yetişemedim. Cenazeleri gömmek için küçük bir kamyonet devlet tarafından tahsis edilmişti, başka hiçbir araç yoktu. Aslında çok araç vardı fakat onları kullanma yasağı vardı, keza sokağa çıkma yasağı da vardı.

 

    Kulp savcısının yanına gittik kardeşimin kişisel eşyalarını almak için. Sadece kimliği, künyesi ve birkaç kuruş parası vardı onları babama, diğer özel eşyalarını ise eşine teslim ettik. Kardeşim gerilla cenazelerini almaya gidiyor, duyumlara göre provakatörün biri bir silah patlatıyor. Daha sonra cenazeyi almak isteyen kitle taranıyor. Taranan kişiler belli bir grup; özellikle hedefteki genç kesim. Yakın mesafeden ve kafadan kurşunlanıyor.

 

    Bir başka söylenene göre sadece iki asker sivillere ateş ediyor, diğerleri havaya ateş ediyormuş. Eğer ordaki askerlerin tamamı sivillere ateş etmiş olsa bırak 7-8 kişiyi 118 kişi öldürülürdü. Hâlâ ilk günkü gibi sarsılıyorum. Her zaman onun boşluğunu yaşıyoruz.

 

     Erkek kardeşimin eşi sonradan başka biriyle evlendi. Onları her gördüğümde kardeşimi tekrar tekrar anımsıyorum. Bu olayla ilgili açılan dava dosyaları Jitem tarafından imha edilmişti, dosyalar kaybolmuştu. Avukatımızın çabalarıyla yeniden dava açabildik. Fakat tüm dünyayı bana verseler ben tatmin olamam. Çünkü kardeşim gitti.

 

     Bu bir mücadeledir sonuna kadar da devam ettireceğim. En azından hakkını yasal olarak alırız. Dediğim gibi dünyaları da verseler kardeşim gitti ve geri gelmeyecek."